Disiplinler arası bir yaklaşımla okutulan sosyal bilgilerin en çok işe koştuğu disiplinlerden birisi kuşkusuz Türkçedir. Sosyal bilgiler öğretim programı içerisinde öğrencilerin kavram, görüş, duygu, olguları hem sözlü hem de yazılı olarak ifade etme ve yorumlama (dinleme, konuşma, okuma, yazma) becerileri geliştirilirken, sosyal ve kültürel bağlamda uygun ve yaratıcı bir dilsel etkileşimde bulunması amaçlanmaktadır. Bu araştırmanın amacı sosyal bilgiler öğretimi alanında dört temel dil becerisi (okuma, yazma, konuşma, dinleme) üzerine yapılan çalışmaların eğilimlerini ortaya koymaktır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan doküman inceleme yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından hazırlanan EİF (Eser İnceleme Formu) ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu YÖK tez veri tabanında erişime açık halde yer alan yirmi iki lisansüstü tez çalışması oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz işlemi sonucunda ilgili alanda yapılan çalışmaların sayıca çok az olduğu, yapılan çalışmaların dört temel dil becerisi alanında dengeli dağılmadığı, çalışmaların çok büyük bir kısmının yazma becerisi üzerine yapıldığı, yapılan çalışmalarda örneklem grubunun 4. Ve 7. Sınıf düzeyinde belirlendiği, daha çok seçkisiz örneklem yöntemi ile belirlenen örneklem gruplarında çalışmaların gerçekleştirildiği, araştırmalarda daha çok nicel araştırmalar üzerine yoğunlaşıldığı, yapılan çalışmalarda nitel araştırma yöntemlerine çok az başvurulduğu, veri analizlerinin genelde aynı yöntemler ile gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Araştırmaların sonuçlarına göre dil becerilerinin işe koşulduğu eğitim-öğretim faaliyetlerinde öğrencilerin derse yönelik motivasyonlarının, akademik başarılarının ve öğrenilen bilgilerin kalıcılığının arttığı, dersin eğlenceli hale geldiği ve bazı beceri ve değerlerin gelişiminde dile dayalı etkinliklerin etkili olduğu sonuçları ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışmacıların çeşitli kurumlara öğretmenlere ve yeni araştırma yapacak araştırmacılara dile dayalı etkinlikleri daha fazla kullanması, daha az çalışılmış hususlarda farklı yöntemlerle yapılan çalışmaların artırılması, dile dayalı etkinliklerin sosyal bilgilerin gündelik hayata dönük yüzünden de faydalanarak gündelik yaşamda daha fazla işe koşulması şeklinde önerilerde bulundukları tespit edilmiştir.
